Selin Çelikdelen: “Özgürlüğüme ve Sanatıma Kimse Sınır Çizemez”
1992 doğumlu Selin Çelikdelen, sanat sevgisinin daha çocuk yaşlardayken, babasının annesini resmedişini izleyerek başladığını anlatıyor. Sanata olan ilgisi, ilkokul sıralarında ders dinlerken öğretmeninin teşvik etmesiyle sanat eğitimi alma yolculuğuna dönüştü. Çelikdelen, bu yolda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi ve Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü’nde eğitim aldı.
“Nü, İnsan Doğasının Saflığını Anlatır”
Sanatında doğal ve samimi bir çizgiyi tercih ettiğini söyleyen Çelikdelen, nü eserler üretmeye olan ilgisini şöyle açıklıyor: “Nü çalışmak bana insanın özünü, saflığı ve doğallığı çağrıştırıyor. Çıplaklık utanılacak bir şey değil; yeterince doğallıktan uzak, maskelenmiş insanlar var.” Sanatçının nü resim tercihine yaklaşımı, çıplaklığın ahlaki bir tabu olarak değil, sanatın doğasına ait bir ifade biçimi olarak ele alınması gerektiğini gösteriyor.
“Güçlü Figür Anlayışı ve Sağlam Anatomi, Sanatta Temel Taşlar”
Çelikdelen, güçlü anatomi bilgisinin, iyi bir ressam olmanın gereği olduğuna inandığını belirtiyor; ancak Türkiye’de sanat eğitiminde imkanların yetersizliğini ve canlı model eksikliğini dile getiriyor. “Eğitim alınmalı, ancak hepsinden önemlisi araştırmak, gözlemlemek ve pratik yapmaktır,” diyerek öğrenmenin sürekli bir süreç olduğuna vurgu yapıyor.
“Zaman, Maneviyat ve Hayal: Sanatımın Üçgeni”
Sanatçının eserlerinde, zaman, maneviyat ve hayal unsurlarını kelebek dövmeleri ve kıvrımlı harflerle sembolize ettiğini görüyoruz. Kelebekler, özgürlüğü ve sanata olan bağlılığını temsil ederken, S ve N harfleri kendi adını yansıtıyor. Çelikdelen, bu simgelerle izleyiciye sanatının alt metnini sunuyor.
Türkiye’de Nü Sanat: Ahlakla İlgili Bir Tabu
Türkiye’de nü sanatının yalnızca estetik bir eser olarak değil, ahlaki ve ideolojik bir mesele olarak görüldüğünü dile getiren Çelikdelen, bu durumun sanatı sınırladığını, ancak kendisinin bu baskılara aldırış etmediğini ifade ediyor. “Özgün ve özgür bir şekilde yoluma devam ediyorum,” diyerek sanatında ve yaşamında kimse tarafından baskı altında tutulamayacağını vurguluyor.
“Sanat Evrenseldir Ama Türkiye’de Ahlak Meselesi Olarak Algılanıyor”
Çelikdelen, Türkiye’de sanatta evrenselliğe ulaşmanın önünde halen birçok engel olduğuna dikkat çekiyor. “Sanat evrenseldir, ancak bu ülkede ne yazık ki önce baskılar ve ahlaki sınırlarla karşı karşıya kalıyoruz,” diyen Çelikdelen, sanatta özgürlük adına halen kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğunu ifade ediyor.
Yakın Zamanda Yeni Bir Sergi Geliyor
Yeni çalışmalarına odaklanan Çelikdelen, Eylül ya da Ekim ayı gibi bir kişisel sergi açacağını müjdeledi. Sergi detaylarını sosyal medya hesaplarından paylaşacağını belirterek, sanatseverlerle buluşma isteğini dile getirdi.
“Sanatta Özgürlüğe İnancım Tam, Teşekkürler”
Röportajın sonunda sanatçı, Politez okuyucularına teşekkür ederek, sanata olan inancını ve bağımsız duruşunu bir kez daha vurguladı. “Sanatta özgürlüğü savunan tüm sanatseverlere teşekkür ederim,” diyen Çelikdelen, sanatın evrenselliğine inanan herkese sevgi ve saygılarını iletti.
Bu içten ve düşündürücü röportajda Selin Çelikdelen, sanatında ve hayatında hiçbir baskıya boyun eğmeden, sanatıyla özgürlüğü arayan bir sanatçı olarak yoluna devam ettiğini gösteriyor.

Yazarımız, Ankara’nın ilk online magazin dergisi ankaramagazin.com’da, şehri ve yaşamı keşfetmeye, yeni trendleri ve önemli gelişmeleri okuyucularına aktarmaya devam ediyor.